Okunabilirlik ve SEO: Okunabilirlik Sıralama Faktörü Mü?

İçeriklerin okunabilir olması ve bunun için uğraşmak gerçekten sıralamalar üzerinde etkili mi? Ya da sıralama yükseltmek için okunabilirliği iyileştirmeye değer mi? Tüm bu sorular aslında tek bir soru etrafından toplanabilir: Okunabilirlik sıralama faktörü mü? Bu yazımızda okunabilirlik ve SEO ilişkisine değinerek okunabilirliğin sıralamalar üzerinden nasıl etki yarattığını sizlere anlatacağız.

Okunabilir İçerikler Kullanıcı Deneyimini Geliştirir!

İçerik oluştururken temel nokta her zaman kaliteli ve özgün içerikler oluşturmaktır. Kaliteli içeriğinde ilk hedeflerinden biri okunabilirliktir. Okunabilir içerikler yani anlaşılır ve akıcı yayınlar kullanıcılar tarafından daha çok sevilir ve bu da daha fazla trafik elde etmenizi dolaylı olarak sağlar. Anahtar kelimelerin spam seviyesinde yer aldığı, anlaşılması güç ve paragrafların bloklar halinde olduğu içerikler ise kullanıcılar tarafından anlaşılmaz. Bu tür içeriklere sahip olan siteler ya da bloglarda kullanıcıların dikkatini çekmez.

Akıcı, kısa paragraflar, maddelerin yer aldığı anlaşılır içerikler ve kısa cümlelerin yer aldığı içerikler kullanıcılar tarafından daha çok sevildiği için kullanıcı deneyimi üzerinde doğrudan olumlu etki yaratır. Bu tür içerikler kullanıcının aradığı bilgilere ve cevaplara doğrudan yanıtlar veren içeriklerdir. Böylelikle bütünsel bir SEO stratejisi oluşturmuş olursunuz.

Okunabilirlik Sesli Aramalar İçin Hayati Öneme Sahiptir!

Bildiğiniz üzere sesli aramalar gün geçtikçe hızla artıyor. Web sitenizi kullanıcıların arama motorlarında gösterdiği bu değişime hazırlarken en önemli unsur okunabilir içerikler hazırlamaktır. Sesli arama yapan bir kullanıcı uzun bir metin parçası dinlemek yerine birkaç cümleden oluşan ve sorusuna net yanıt veren içerikleri duymak isteyecektir. Google’da buna uygun olarak okunabilirlik düzeyi en yüksek olan içeriği kullanıcıya sunacaktır. Bu içerikte arama sonuçlarında ilk sırada yer alan ya da varsa featured snippets olarak yer alan içerik olacaktır.

İçeriklerinizin, uzun cümlelerden ve zor kelimelerden oluşturduğunuzu varsayalım. Sesli arama sonucunda sesli olarak içeriğinizin okunması ve kullanıcının anlaması oldukça zordur. Kaldı ki Google böyle bir içeriği sadece sesli aramalarda değil diğer arama sonuçlarında da göstermek istemeyecektir.

Google Algoritması İnsanları Taklit Ediyor!

Bir yapay zekanın içeriğinizi nasıl bir insan gibi anlayacağını ya da okuyabileceğini merak ediyor olabilirsiniz. Bundan belki de 5 yıl öncesine kadar geçerli olmasa da artık Google algoritması sıradan bir insan gibi içeriklerinizi okuyor. Kısacası insanları taklit ediyor diyebiliriz. Bu yüzden tamamen anahtar kelimelerle doldurulmuş bir içerik Google’ın kalite fitresine takılacaktır. İçerikleri bir insan gibi tarayarak okuyan Google, okunabilir olmayan içerikleri kalitesiz içerik olarak değerlendirecektir.

Okunabilir İçerikler İçin Basit İpuçları

• Okunabilir içerikler öncelikli içeriğinizi yazmadan önce genel yapıya karar verin: Neyi ne zaman söyleyeceksiniz? Bunun için Piramit SEO Tekniği ile içeriklerinizi oluşturabilirsiniz.
• Uzun ve telaffuzu zor cümleler yerine anlaşılır, kısa ve net cümleler kurun.
• Okunuşu zor ve anlamı bilinmeyen kelimeleri kullanmaktan kaçının.
• Paragrafları kısa tutun.
• Maddeler, görseller veya grafikler ile içeriğinizi zenginleştirin.

Son olarak okunabilirlik ve SEO ilişkisinden bahsederken içeriklerinizi insanlara sunduğunuzu unutmamanız gerektiğini hatırlamak istiyorum. Her ne kadar içeriğinizi ilk etapta arama motorlarına sunuyor olsanız da temel hedefiniz içeriklerinizi kullanıcılara ulaştırabilmektir. Kullanıcılar, içeriklerin bir insan tarafından yani insan ağzı ile yazıldığını anlamalıdır. Bu yüzden içeriklerinizi oluştururken kullandığınız dil oldukça önemlidir. Kişisel veya eğlence bloglarında özellikle samimi ve eğlenceli bir dil kullanmanız gerekir. Kurumsal sitelerde bu biraz zor olabilir. Ancak resmi bir şekilde de olsa kullanıcılara karşılarında bir insanın olduğunu hissettirecek şekilde içeriklerinizi hazırlayın.